Bugün, bir milletin varlığını sürdürebilmesinin en temel şartı olan insanı merkeze alan bir anlayışı yeniden hatırlatmak istiyorum. Bu anlayış, sadece bizim değil, milletimizin kadim değerlerinden biri olan “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” sözüdür. Bu söz, Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli figürlerinden olan Şeyh Edabali’ye ait olup, insanın değerinin, toplumun gücünün ve devletin varlığının teminatı olduğunu anlatmaktadır.
Milli Diriliş Partisi olarak, bizler de bu sözün ışığında hareket ediyoruz. Devletin temeli insandır. Devletin gücü, halkının sağlıklı, huzurlu ve refah içinde yaşamasına bağlıdır. İnsanların mutlu olduğu, haklarının korunduğu, özgürce yaşayabildiği bir toplumda devlet de güçlü olur, ayakta kalır.
Son yıllarda, ekonomik krizlerin, sosyal adaletsizliğin ve toplumsal ayrışmanın arttığı bir dönemde, bu anlayışa daha çok ihtiyacımız var. İnsanı yaşatmak, sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak değil, aynı zamanda onun onurlu bir şekilde yaşamasını sağlamak, adil bir düzen kurmaktır. Eğitim, sağlık, adalet, iş güvencesi gibi temel hakların tam anlamıyla sağlandığı bir toplumda, devletin yaşaması garanti altına alınır.
Milli Diriliş Partisi olarak, ülkemizin her köşesinde insanın haklarını savunmak ve devletin temellerini güçlendirmek için var gücümüzle çalışacağız. Çünkü biliyoruz ki, halkına değer veren, halkının huzurunu ve refahını gözeten bir devlet, her zaman güçlü olacaktır.
Bu düşüncelerle, bizler de Şeyh Edabali’nin öğüdünden hareketle, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyerek, halkımıza hizmet etmeye, adaletli ve güçlü bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Umut Demir
Milli Diriliş Partisi Genel Başkan Vekili